Bütün belediye başkan adayları gibi Sayın Mehmet Keleş’te 30 Mart yerel seçimleri öncesinde herkesin malumu olduğu üzere birçok vaadlerde bulunmuştu. Şimdi bunları bir hatırlayalım.

Keleş, seçimler öncesi vaalerinde

- Uluslararası çapta bir kongre ve fuar merkezini Düzceye kazandıracağını,

- Ulaşımı kolaylaştıracağını,

- Kalıcı konutlar başta olmak üzere gerek raylı, gerekse metrobüsle Düzce’yi ulaşılabilir bir kente dönüştüreceğini,

- OTOGAR ve OTOBAN bağlantılarının en kısa sürede tamamlanacağını,

- Kalıcı konutları yepyeni bir yaşam merkezi haline dönüştüreceğini ve bisiklet yolları yapacağını,

- Kalıcı konutlar ile Düzce arasında, D-100 karayolu ve asar deresinin her iki yakasında trafik sinyalizasyonlu bisiklet yolları açacağını,

- Asar deresi ve Karaca deresi rekreasyon projeleriyle tertemiz dereler,göletler olacağını,

- Sayfiye yerlerimiz olacağını ve tertemiz yaşam alanları yapacaklarını,

-  Engelli vatandaşlara ise rahatca ulaşabileceklerini ve ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini, 

.... vaat etmişti.

Bunlar Keleş'İn seçim vaadlerinin sadecebir kısmı...

Bu vaadlerin içinde kısa zamanda ve uzun zamanda olacakları vardı.

Peki, bu projeler için bugüne kadar ne gibi başlangıç yapıldığını bilen var mı?

Düzce, bu partiye yıllardır 3 milletvekili ve belediye başkanı veriyor ama gerekli hizmeti maalesef alamıyor.

Halen bürokrasiden bahsediliyor ve "engeller var" deniliyor. Halen kasaba otogarı bile olamayacak terminalimizle iş görmeye çalışıyoruz.

Otoban bağlantısı olmadığı için tır ve kamyonlar 24 saat şehir merkezinde dolaşıyor ve yine maalesef ki vatandaşlarımız Ankara ile hiçbir iletişim sorunu olmayan, arkasında 3 milletvekili olan bir belediye başkanından hala icraat bekliyor.

"Şapka düştü kel göründü" misali, daha kış aylarının başında Düzce'nin ve Düzceli'nin düştüğü durum ortadadır. Gelinen nokta da bırakın verilen vaatlerin yerine getirilmesini sosyal belediyecilik anlamında yapılamayanları görüyoruz.

Seçimlerin üzerinden daha bir yıl geçmeden kış şartlarında yaşananlar, öncesinde ulusal medya'ya kötü manada malzeme olunması önümüzdeki dönemlerde de Düzce'nin nasıl yönetileceğinin de bir çeşit göstergesi aslında.

İl olmasına olduk ama ne acıdır ki, hala kasaba görüntüsünden kurtulamadık.