Bir Belediye hayal ediyorum;

İhaleleri sosyal medya hesaplarından canlı olarak paylaşan,

İthal bitki ve ağaç alımını sonlandırıp iklime uygun bitki ve ağaç alımı yapan,

Makam araçlarının ve fazla olan ne kadar gider üreten durum var ise kısıtlamaya giden,

Üniversitelerin yoğun olduğu bölgelere sabahları öğrencilere sıcak çorba dağıtımı yapan,

Öğrenci evlerinin Su Faturalarına %50 indirim uygulayan,

Üniversite öğrencilerinin yoğun bulunduğu bölgelere Ücretsiz Otobüs tahsis eden,

Köylerdeki bayanları köy ürünlerine teşvik edip ürettikleri salçayı, yumurtayı, peyniri belediye adına satın alan,

Çalışan annelerin 3-6 yaş arası çocuklarının bakımı için gündüz bakımevi  çalışmalarına başlayan,

Parklarına Kiralık bisiklet hizmeti koyup halka şehri dolaştıran,

Kaldırım taşlarına Matematik, Fizik, Kimya formülleri yazdıran ve tüm bunları yaparken tasarruf ederek, bilmem kaç milyon açıkla devralınan bütçe'yi fazla verir hale getiren,

Ve nihayetinde de seçildikten sonra '200 gün geçti ve ben bunları yaptım ŞİMDİ SİZE HESAP VERİYORUM' diyerek kalem kalem tüm gelir-gideri rapor halinde size sunacak bir belediye.

***

Şimdi diyeceksiniz ki ancak hayal edersin ama BU YAZDIKLARIM HAYAL DEĞİL GERÇEK.

Evet, arkadaşlar tasarruf edilerek yatırım nasıl yapılır, her kesimin güveni nasıl kazanılır, siyaset üstü nasıl olunur seçilmesinin üzerinden geçen bu kadar kısa zamana rağmen herkese gösterdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ...

Göreve başlarken Anıtkabir Hatıra defterine şöyle yazmıştı: "Büyük Ailem olarak gördüğüm Ankara'ya hiçbir ayrım yapmadan adalet ve hukuk içinde yorulmadan hizmet edeceğim"

SÖZ BÖYLE TUTULUR!

"Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır"

Mansur YAVAŞ, bu söz için güzel bir örnek. Umarım çizgisini bozmadan devam eder.

Umarım HERKESE ÖRNEK OLUR!

Umarım Güzel Düzce'mde de bu örnekleri en kısa zamanda görebiliriz.

***

Mesela biz belediye olarak üniversitemize sadece öğrenciler tarafından faydalanmak üzere sabah ve akşam belli saatlere ücretsiz otobüs seferleri düzenleyemez miyiz?

Ya da memleketlerini bırakıp gurbette olan bu öğrencilere sabahları evlerindeki sıcaklığı hatırlatıp bir tas çorba veremez miyiz?

700 metre bisiklet yolunun bu kadar polemik konusu yapıldığı Düzce'mde Kervan'dan başlayıp, Aziziye'de biten belediyeye ait Kiralık bisiklet hizmeti veremez miyiz? 

Ya da suyu öğrencilere ve ihtiyaç sahiplerine %50 indirimli veremez miyiz?

Köylü bayanların ürettiklerini belediye olarak biz alıp pazarlayamaz mıyız?

En önemlisi Bütçemizi fazla verir hale getiremez miyiz?

Yaparız. Bunlar yapılamayacak işler değil. Başarıya ulaşmış örneği var elimizde...

Arkadaşlar; bir işi sadece yapanlarla, çok iyi yapanları ayıran en önemli şey işe olan tutkularıdır. İşini çok iyi yapan insanlarla birlikte çalışmak bir şanstır.

Tutkuyla çalışalım yeter ki üstesinden geliriz.!

Sağlıkla kalın..