Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

Android Uygulamamız

ÖZGÜR AKYÜZ

ÖZGÜR AKYÜZ
ÖZGÜR AKYÜZ
Tüm Yazıları
3. YOL
19.04.2023
971

Mevcut durumda; sosyal, hukuki, ahlaki, ekonomik açılardan ülke olarak o kadar siyasileşmişiz ki insani ve vicdani olarak bakıp göremez hale gelmişiz. Bu memleketin problemlerine ülke çıkarlarını birinci plana koymadan bakan hiçbir oluşum memleketteki bu ayrışma olduğu müddetçe kimi seçerse seçsin sağlıklı bir kamu düzeni kurulmasına katkı sunamaz.

Millet olarak en ana sorunlarımızın başında bence partizanlık geliyor. Hali hazırda da memleketteki en büyük korozyonu partizanlık oluşturuyor. Kutuplaşmadan dolayı aslolan durumun seçim değil, seçmekte değil, TALİP OLUNAN SEBEP olduğunun farkına varmaktan çok uzak kaldık.

Evet, aslolan talip olunan sebeptir. İşte bu kutuplaşma talip olma sebebi bir koltuk olan bir sürü liyakatsiz kişilik oluşturdu.

Hep sistem konuşuluyor değil mi? Birazda sistemi oluşturacak insanları konuşmak lazım gelmez mi?

Lidere sadakat; her dediğine "emredersiniz efendim" demek midir? Bu şekilde idare de bulunmayı düşünen her siyasi, seçilip dahil olduğu kamu düzeninde de bu şekliyle işini yürütebilen, kifayetsiz, liyakatsiz insanlardır. Bu arada bu yaklaşımla siyaset yapan her kişilik partizan olmaya da mahkûmdur.

Seçeceklerimiz fikri hür, vicdanı hür olmalıdır. Aklını ve vicdanını başkalarına ipotek verenler ancak ve ancak başkasının kölesidir. Siyaseti adamcılık ve adam kayırmadan kurtarmadan bazı şeyler çok zor görünüyor. Milletimizin genlerinde kayıtlı yüksek ahlaki ve manevi değerleri tekrar nasıl inşa edebiliriz oturup kafa yormamız lazım.

Siyaset kurumunu dalkavuk takipçilerden, devletin güç ve imkânlarını şahsi menfaatlerine kullananlardan, meşru olmayan yollardan güç devşirmeye çalışanlardan, menfaatleri ve çıkarları için bugün ak dediklerine yarın kara demekten çekinmeyenlerden kurtarmalıyız.

İktidar olmayı mecliste fazladan iki koltuk, eleştirdiklerine benzemek, kaynakları eline geçirmek olarak gören bir siyaset anlayışı ne devlete ne millete hiçbir şey katmaz, çok şey götürür götürüyor da!

Siyasi bir oluşumun kendi ideolojik kuralları; üretim, istihdam, kendi kendine yetecek bir Türkiye tasavvuru, adalet ve hukuk alanında ORTAK projeleri olmalıdır. Mevcut yapının içinde bulunduğu kısır döngünün aslında yegâne sebebi bu. Mevcut durumda o kadar bileşen var ki ortak bir fikre, bir ideolojiye, ortak bir duruşa sahip olunabilmesi imkânsız bir durumda. Hepsi hazır kıta yukarda bahsettiğim üzere lidere liyakatle değil, sadakatle bağlı…

Örneğin; Ortak bir metne dahi aylar sonra mutabık kalınmasına rağmen, imzalar atıldıktan sonra masaya oturanlar, masadan kalkanlar, birbirlerine ağza alınmayacak sözler edebilen bir duruşun ortak bir payda da buluşabileceğine sanırım kimse inanmaz.

Ya da benzemezlerin, benzemesi de mümkün olmayanların, nasıl ve ne şekilde birlikte olduğu aşikar değil mi sizce de? Aynı yoldan giderek, aynı yozlaşmış fikir ve düşüncelerle siyaset kurumunda bir şeylerin değişeceğine inanmak çok komik. Aslı Varken Mevcudun Kopyasına Seçmen Neden Evet Desin.

Velhasıl-ı kelam. Milleti sarıp sarmalayan ve Türk milletinin derin köklerine sımsıkı bağlı siyasi, ekonomik, adalet, hukuk gibi hayati konularda hedefleri olan tertemiz bir ideoloji lazım. Bütün Türk coğrafyasında bizden beklenen öncü, lider duruşunu gösteren, dış politikada da güçlü yönlerini daha güçlü, zayıf yönlerini ise; stratejik hamlelerle güçlendirecek bir anlayışa ihtiyaç var. Söylem ve sloganlara değil, bilime ve teknolojiye önem veren, çağın gerektirdiği bilgi ve beceriler ile donanmış bir nesli var edecek bir anlayış. Memlekete yeniden milli refleksler edindirebilecek bir anlayış...

Sarsılmaz bir ahlak, satın alınamaz bir irade, makam ve mevki rüyasının teslim alamayacağı kadar büyük bir inanmışlık anlayışı…

İşte biz bu üçüncü yolu konuşmalıyız...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Rota (duzcerota.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • muhalif

    muhalif

    24.04.2023 10:31

    Harika yorumlanmış.

Yazarlar