ÖZGÜR AKYÜZ
Bu yazıyı yazmama soğuk bir Ankara gününde hiç tanımadığım görmüş geçirmiş bir amca ile sıcak bir çay sohbeti sebep oldu.
O konuştu ben dinledim. Aklımda kalanlara benden de bir şeyler katarak yazmak istedim.
****
Eskiden siyaseti bilen de konuşan da azdı. Azdı ama bu az sayıdaki siyasetçi, siyaseti de adam olanı da olmayanı da bilirdi. Hatır, vefa, mertlik, samimiyet ve pek tabi ki cefa vardı. Kimse her önüne gelen makam koltuğuna ben oturayım diye yanındakileri yemeye yutmaya çalışmazdı.
Eskiden siyaset yapanlar şimdi ki gibi Genel merkeze yakın olayım, lidere yakın olayım derdinde değil millete yakın olayım derdindeydi.
İmkansızlıktan kamyon kasalarında mitingler yapılır, makam arabasıyla dahi bir yere gidilecekse o günlük ya ödünç alınır ya kiralanırdı.
Bırak Yönetimlerde olmayı bir partiye sade bir üye olmak için bile liyakat, sadakat, alçak gönüllülük, doğruluk, referans gibi şartlar aranırdı. Şimdi ise bir partiye üye olan kendini ilçesinin yada ilinin kurtarıcısı zannediyor.
Asıl problem şu yeğenim dedi amca; ‘Her ilim masa başında öğrenilir ama pratiğini yapmazsan o masa başında kalıverirsin bir adımda ileri gitmezsin. Halk için yapılan siyaset halkın içine karışmadan yapılabilir mi?
Şimdi bakıyorum da teknoloji eyvallah ileriye gidiyor. Peki soruyorum, sence insanlık nereye gidiyor? Eskiden dava denen bir değer vardı şimdi ise zafer işareti yapan Solcu olduğunu, Bozkurt yapan ülkücü olduğunu sanıyor’ dedi.
Sustum cevap veremedim. Haklısınız dedim. Birazda mahcup oldum...
Bana; ‘Yeğenim bütün bu anlattıklarımı unutma arada beni de anmış olursun ama sana şunu da söyleyip yoluma koyulayım’ diyerek, ‘Günümüzde halkla yapılmayan, adamına göre yapılan siyaset ve masa başı oyunları Anadolu insanının Anadolu çocuklarının kalplerindeki feraset karşısında bir hiçtir. Siz ve sizin gibi temiz Anadolu çocukları bir gün neticeyi en güzel şekilde belirler!’ şeklinde söylemde bulundu.
****
Bu yaşanmışlığın ardından bende şöyle bir ekleme yapayım;
Gelecek tahayyülü, planlaması ve dava bilinci olmayan siyaset anlayışından, Türkiye ve Türk Milletinin sorunlarına çözüm bulmasını beklemek cahilliktir.
Kişiler gider gelir, siyaset dava inancıyla milletle beraber yapılmadığı sürece amacına ulaşamaz.
Anadolu da sık kullanılan çok sevdiğim bir sözle bitireyim yazımı;
“AZALMAKTAN DEĞİL, BOZULMAKTAN KORKALIM”
Sağlıkla kalın..
Yazarlar
-
Yiğit YAVUZOĞLUBENCİLLİK MUTSUZLUKTUR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
BARIŞ ZENGİNSOYKIRIM 17.11.2023 Tüm Yazıları
-
ÖZGÜR AKYÜZSİYASİ DURUŞUN ÖNEMİ 19.05.2023 Tüm Yazıları
-
Mustafa UysalDEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 12.02.2023 Tüm Yazıları
-
Mine OKTAYDÜZCE İLİMİZİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNE GENEL BİR BAKIŞ 6.01.2022 Tüm Yazıları
-
AHMET ÇODURMÜSLÜMANLIK VE İSLAM! 18.09.2020 Tüm Yazıları
-
Ömer ZEKİTRİBÜNLERE OYNAMAK 3.12.2019 Tüm Yazıları
-
GÖLGELER3 MAYIS 3.05.2019 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Rota (duzcerota.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.04.2023
22.01.2023
31.10.2020
18.02.2020
13.01.2020
20.12.2019
13.12.2019
5.12.2019
28.11.2019
20.11.2019